Perşembe, 25 Nisan, 2024

Galeri

Slayt Gösterisi: Başla

MURAT

MURAT
Tıklama: 2878
Sıralama:
Boyut: 450 x 600
Dosya Boyutu: 34,30 KB
Ekleyen: ERCAN ÖZEL
Ekleyen Yorumlar
125.118.219.151
Yorum eklenme: 26.04.2013 16:34

Bridal gowns

bridal gowns

wedding season has begunI bridal gowns find for these occasions, that if you have a simple black dress that is very flattering, you can dress it up with sparkly jewelry and dressy shoes, and you"ll fit right in, service members are those that enlisted in the military for a term of service. With a beautiful silhouette, these cheap dress shoes are suitable for work but will definitely be much more fun for play, You can actually make it uncomplicated by picking out a great Wholesale bridesmaid dresses bridesmaid bridal gowns gown. This includes the bride, groom, father and mother of the bride and groom, the best man, bridesmaids, and the ushers. The one meticulous affair regarding the style designer dresses that Un Deux Trois clothing comprises of is that there is continuously such a more substantial attain of color. Plus, you don have to ask for her hand per se use it as a way to encourage communication between the two newly merging families. with the economy, so that why I didn go with the Chinese dresses. Chair cover hire is an affordable way to add magnificence to any function. Several hosts include different interpretations of what an outfit code connotes, and despite the fact Wholesale bridesmaid dresses that an invitation may suggest a charcoal tie it could possibly simply signify that some type of fit is required to wind up being worn. What are differences between the offers of your company and other market? All the conditions of the company are going in your favor. So start spreading the news at your office party with a classy getup that"ll get the ladies and your superiors a line wedding dresses in the palm of your hand, Sometimes due to frequent voltage fluctuations, CFL bulbs may develop flickering continuously and strain the eyes. The bouquets should be proportional to the frames of the people in the wedding party. This gives you the best quality, Anne Hathaway has established herself as a consistent force on the red carpet, thanks in large part to her work with stylist Rachel Zoe, I was reading an article in Threads magazine the other day showing how one such lecturer had copied a 1930s dress without destroying it, and you could make it a condition of the contract that they Wholesale bridesmaid dresses give you the toile (or basic cutting pattern), There are no fees to pay for the military chapel"s use and for the services of the chaplain but it would be wise to make a donation. Firstly,people who are liars and cheaters,cannot be elected to the Parliament, because they are not bridal gowns honest to themselves and they will not be honest to Lithuanian citizens". Some jigs come with additional larger sized pegs. This includes what particular type

Ziyaretçi
Yorum eklenme: 10.05.2013 01:02

http://www.parthion.co.uk 92dwbrswh [url=http://www.parthion.co.uk]online slots[/url] oa5u2omcs online slots dht88oskv UxMvgL46SfgH

Ziyaretçi
Yorum eklenme: 13.06.2013 00:07

p4jlr9l4v online casino k59tug036

Ziyaretçi
Yorum eklenme: 20.06.2013 06:15

apone lost instant payday loans mjhfn4ny1 bedspread pampers skate

Ziyaret
Yorum eklenme: 05.11.2014 09:36

Excellent depth :) Also visit my blog; smash bandits Cheats

Ziyaretçi
Yorum eklenme: 04.11.2020 18:03

Just online bank things out ... love the photos! I attempt to learn by considering various other pictures, also.

Ziyaretçi
  dgtip
DatsoGallery
By Andrey Datso

iLETiSiM-ADMiN ULASIM

KÖYDEN HABERLER/DUYURULAR

izettin ARIKAN (azoy mistafi isse) vefat etti...

Koyumuz sakinlerinden izettin ARIKAN (azoy mistafi isse) 02.08.2011 tarihinde hakkin rahmetine kavustu.Allahtan rahmet yakinlarina sabir diliyoruz

11 Temmuz 09: Radyomuz acildi

--> RADYOYA GIRMEK ICIN TIKLAYIN <--  

RADYOMUZU SÜREKLI ACIK TUTACAK DJLERE IHTIYACIMIZ VAR ILGILENEN ARKADASLARI BEKLIYORUZ

AYSE CEMBERLITAS (ase hame) allahin rahmetine kavusmustu.Kendisine allahtan rahmet; ailesine ve yakinarina sabir dileriz...(27/10/2011)

azoy mistafiyi isse( izettin ARIKAN)

Koyumuz sakinlerinden izettin ARIKAN (azoy mistafi isse) 02.08.2011 tarihinde hakkin rahmetine kavustu.Allahtan rahmet yakinlarina sabir diliyoruz

Haci Emini Kale vefaat etti...

Köyümüz sakinlerinden Emin Özel (Haci Emini Kale) 02.06.2009 tarihinde hakkin rahmetine kavustu. Allahtan rahmet yakinlarina sabir diliyoruz  

KÖYÜMÜZÜN YASLILARINA AIT VEYA KÖYÜMÜZE AIT ESKI FOTOGRAFLARINIZI BEKLIYORUZ

info@delilerkoyu.com

SIIR SAYFAMIZ ACILMISTIR YAYINLANMASINI ISTEDIGINIZ SIIRLERINIZI BEKLIYORUZ LÜTFEN ULASIM KONTAKTAN SIIRLERINIZI GÖNDERIN

info@delilerkoyu.com  

Telli-i Meci Sirifi Albata (Telli Gercek) Vefat Etti...

Köyümüzün sakinlerinden Meci Sirifin kizi Telli(Ekrem Gercek`in hanimi Telli Gercek) 07.08.2009 tarihinde hakkin rahmetine kavustu. Merhuma Allahtan rahmet yakinlarina da sabir diliyoruz

Sevket Yener vefat etti…

Köyümüz sakinlerinden Sevket YENER 22.12.2009 tarihinde hakkin rahmetine kavustu. Allahtan rahmet yakinlarina sabir diliyoruz


 

 

SEMS U ........??

MUSTAFA U ???????

MUSTAFA U PERIHAN

MECIT U EMINE

ENGIN U HULYA

SERVET U BIRGUL

 

MEHMET u AYSE


 

Şanlıurfa'ya 15 Milyon Liralık Turizm Yolu

Şanlıurfa Valisi Celalettin Güvenç,Halfeti-Bozova- Yaylak turizm yolunun 15 milyon 500 bin liraya mal olacağını söyledi.

Şanlıurfa Valisi Celalettin Güvenç, karayolları ağına alınarak yapımına başlanan 47.7 kilometrelik Halfeti-Bozova- Yaylak turizm yolunun 15 milyon 500 bin liraya mal olacağını söyledi.

Şanlıurfa Valisi
Celalettin Güvenç, turizm yolu çalışmalarının başlatıldığı Halfetiİlçesi'nde incelemelerde bulundu. Vali Güvenç, kaymakamlık binasında HalfetiKaymakamı Mehmet Keklik, Bozova Kaymakamı Recep Öztürk, Halfeti Belediye Başkanı Mahmut Özdemir, BozovaBelediye Başkanı Hasan Arusoğlu, YaylakBelediye Başkanı İbrahim Halil Göçer ve Karayolları 9'uncu Bölge Müdürü Şamil Gülen ve muhtarlarla toplantı yaptı. Turizm yoluyla ilgili çalışmaları anlatan Vali Güvenç, "Ne kadar bize kolaylık sağlanırsa yardımcı olunursa biz de bu işi rahat bir şekilde bitiririz. Toplamda 47.7 kilometre uzunluğunda bir yolumuz olacak. Halfeti'nin Yukarı Göklü beldesinden Bozova'nın Yaylak beldesine uzanan bir yol. Bozova veHalfeti'de kaymakamlarımıza iki ayrı ihale yaptırdık. İki ayrı müteahhit çalışsın çabuk olsun diye düşündük. Toplam bu işin devlete maliyeti de keşif artışı olmasa 15 milyon 500 bin lira" dedi.

Vali
Celalettin Güvenç, konuşmasının ardından yolun yapılmasında katkısı bulunan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'i telefonla arayarak teşekkür etti. Telefonla toplantıya katılanlarla seslenen Bakan Çelik, "Yol çalışmamız herkese hayırlı olsun. Zor bir süreçten geçerek bu yolun inşaat çalışmasına başlamış bulunuyorsunuz. Bu yolun karayolları bünyesinde yapılması önemli bir mücadeleyi gerektirdi. Bir rüyayı ve bir hedefimizi daha gerçekleştirdik" diye konuştu.

Toplantının ardından Vali Güvenç ve beraberindekiler, ilçe sakinleriyle görüşmeler yaptı.



 

Fransa’da ormanlık alanda bulunan erkek cesedinin bir aydır kayıp olan Mehmet Fırat’a ait olduğu üzerinde duruluyor

Fransa’nın Bergères-sous-Montmirail bölgesinde, işkence edilerek öldürülen sonra ormana bırakılan cesedin, bir ay önce ortadan kaybolan Mehmet Fırat’a ait olam ihtimali yüksek. Cesedin üzerindeki elbiseleri maktulün dayısı Mustafa Öner tanıdı. Cesedin Mehmet Fırat’a ait olup olmadığı DNA testinden sonra kesinlik kazanacak.

Fransa’nın Bergères-sous-Montmirail bölgesinde bulunan erkek cesetinin bir Türk göçmene ait olabileceği ortaya çıktı. Bir ay önce önce ortadan kaybolan ve ailesi tarafından Paris polisine kayıp olduğu bildirilen Mehmet Fırat’a (23) ait olduğu düşünülen ceset 26 Mayıs 2013 Pazar günü Reims şehrinin Bergères-sous-Montmirail ormanlık alanında bulundu. Fransız bir kadın tarafından bulunan erkek cesedinin Reims Jandarması ve olay yeri inceleme ekipleri tarafından incelendiği açıklandı. Her yerde yeğenini arayan, dayı Mustafa Öner, basında çıkan haberler üzerine polise başvurarak, bulunan cesedin bir ay önce ortadan kaybolan Mehmet Fırat’ ait olabileceğini bildirildi. Ceset halen otopside olduğu için Öner’e gösterilmezken, cesetten çıkarılan elbiselerin kayıp Mehmet Fırat’a ait olduğu anlaşıldı.

Olay yerinde incelemelerde bulunan güvenlik görevlileri, Fırat’ın iki hafta önce öldürülerek, cesetinin ormanlık alana bırakıldığını açıkladı. Vücudunda ölmeden önce darp edildiğine dair belirgin izler bulunan maktulün ellerinin elektrik kablosu ile bağlandığı ve öldüresiye dövüldüğü belirtiliyor. Olay yerinde yapılan incelemede maktulün vucudunda çok sayıda kırığın ve doku ezilmelerin olduğu, Fransız basınında geniş yer buldu.

İŞKENCE YAPILMIŞ VE KAFASI BALYOZLA EZİLMİŞ

Cesedi teşhis etmek için Reims Adli Tıp Kurumu yetkilileri ile görüşen Mustafa Öner, kendisine gösterilen elbiselerin yeğeni Mehmet Fırat’ a ait olduğunu açıkladı. Öner,
"Yeğenime görülmemiş işkenceler yapılmış. Polis yetkilileri bana yeğenimin kafasının balyoz ya da benzeri bir cisimle ezildiğini, tanımamın imkansız olduğunu söyledi." dedi. Cesedin şuan otopside olduğunu belirten Öner, "Otopsiden sonra görmeme izin verecekler. Benden DNA testi için diş fırcası ve traş bıçaklarını istediler. Yetkililer, DNA testinden sonra cesetin Mehmet Fırat’a ait olup olmadığının kesinlik kazanacağını söylüyorlar." şeklinde konuştu.

DÜŞMANI YOKTU

İtalya’dan siyasi sığınma hakkı alan Mehmet Fırat, iki ay önce dayısı Mustafa Öner’in yanına geldi. Dayısı ve birkaç hemşehrisi dışında fazla tanıdığı olmayan Mehmet Fırat’ın bir ay önce ortadan kaybolduğunu dile getiren Mustafa Öner,
"Polise üç kez kayıp bildiriminde bulundum. Bütün aramalarıma rağmen herhangi bir sonuç alamadım.Bugün polisler ellerinde elbiseleri ile geldiğinde şoka uğradım." ifadelerini kullandı.

İki aydır Paris’te dayısının yanında kalan Mehmet Fırat’ın bekar olduğu ve diğer akrabalarının Urfa Halfeti’de yaşadığı belirtiliyor.


 


 

Urfa'da gelin verilen kadınların dramı!

Bozova ve Halfeti'nin köylerinde yaşayan genç kadınlar, aracılar tarafından ücret karşılığında batı ve Karadeniz illerine gelin veriliyor.

 

Urfa'nın Bozova ilçesine bağlı Yaylak beldesi ile Halfeti ilçesine bağlı Yukarı Göklü (Gogan) beldesi arasında bulunan yaklaşık 20 köyde genç kadınlar, "komisyon" alınarak Kütahya, Eskişehir, Afyon, Çorum gibi batı ve Karadeniz illerinden gelen ve kendilerinden oldukça yaşlı şahıslarla evlendiriliyor. Aileler, soyadını dahi bilmedikleri şahıslarla evlendirilen çocuklarının mutlu olduğunu savunurken, kendilerinden yaş be yaş büyük olan kişilerle evlendirilen genç kadınlar ise, aileleri tarafından okuldan alınıp tarlada çalıştırıldıklarını belirterek, maruz kaldıkları baskı nedeniyle bilmedikleri ve tanımadıkları yaşamı "kurtuluş" olarak tercih ettiklerini dile getirdi. 15 yaşındaki Z. Z. isimli genç kadın, nişanlandırıldığı Afyonlu Bayram Karakaş hakkında hiç bir bilgiye sahip olmadığı gibi "Ya ismimi değiştirirse" kaygısı yaşadığını söylemesi kendisinin olduğu gibi diğer genç kadınların içerisinde bulunduğu dramı özetliyor. Batı illerinden gelen şahıslara aracılık yapıp para aldığı iddia edilen Faik Arıkan'ın ise 4 çocuğunu aynı yöntemle Kütahya'dan birilerine gelin verdiği ortaya çıktı. 

'Biz çalışıyoruz erkekler yatıyor'

Bozova'nın Kosar (Qosar) köyünden Karanfil A. isimli yurttaş, Besime adındaki çocuğunu 7 yıl önce Kütahyalı Yakup isimli birine, Songül adındaki çocuğunu ise 4 yıl önce yine Kütahya'dan Ramazan isimli biri ile evlendirdiğini belirterek, soyadlarını dahi bilmediği çocuklarını, davul zurna eşliğinde uğurladığını dile getirdi. Çocuklarının rızasını aldığını savunan Karanfil A, "Demek ki kısmeti oradaymış ki oraya gitti. Çocuğu olduğu zaman da yanına gittik. Damat tarafı dininde imanında, niyazında olan bir ailedir.
Maddi durumları da yerindedir. Damadın ailesi Türk. Ne onlar benden bir şey anlayabiliyor ne de ben onlardan. Okula gitmemişim Türkçeyi nasıl bileyim" dedi. Ablalarının gelin gitmesine anlam vermeye çalışan 19 yaşındaki kardeşleri Fatma A ise, "Ablalarım Kütahya'ya gelin olarak gitti. Ailelerini seviyorlar. Ara sıra gidip geliyoruz. Her gün telefon açıyorlar. Herhangi bir sorun olmadığını söylüyorlar. Mecbur kaldılar ve oraya gittiler. Akrabalarımız çok az, babam tek kişidir. Dayılarım var onlar da sahiplenmedi. Onlar da sonuçta kendi gönlüyle oraya gitti. Hiçbir eksiği de yok" dedi. Kendi geleceğini kurgulayan Fatma A, şu trajik gerçeklere işaret etti: "Ben de şimdi evli değilim. Ama kısmetim orada olsa ben de giderim. Neticede abilerinin hanımları sana bakmaz. Orada burada sürüneceğime ben de kardeşlerim gibi gitmek zorunda kalırım. Bana sorarsan ben akrabalar ile evlenmem. Ablalarıma sahip çıkmayan bana da sahip çıkmasın. Kardeşim çok uzakta doğal olarak onu çok özlüyorum, sadece telefonla konuşup hasret giderebiliyoruz. Bu bölgede genel bir sorundur. Batıya gelin gitme vakaları hep yaşanıyor. Buradaki yaşantımız başlı başına büyük bir sorundur. Sabahtan akşama kadar 20 TL için tarlaya çalışmaya gidiyoruz. Çapa yapıp, pamuk topluyoruz. Sulama yapıyoruz. Erkekler de öğlene kadar kendilerine yatıyorlar. Kimse de onlara karışmıyor. Yani anlayacağınız bütün yük kadınların omuzlarındadır."

Annesinin cenazesine gelemedi

Aynı köyden 7 yıl önce adı ve soyadını dahi hatırlamadığı Tokatlı biri ile kardeşi Filiz'i evlendiren Mahmut A. isimli yurttaş ise, şu an kardeşinin simasını hatırlayamadığını söyledi. "Filiz Tokat'a gelin olarak gitti" diyen Mahmut A. şunları söyledi: "Tabi kardeşimi gelin olarak verdikten sonra pişman da olduk. Keşke vermeseydik. Tokat 600 kilometre uzaklıkta ve kardeşimi göremiyorum. Bazı insanlar araya girerek kızlarımızın uzak yerlere gitmelerine neden oluyorlar. Sonuçta kandırılıyoruz. Aileyi de tam olarak tanıyamıyoruz. Nedir, neyin nesidir? Bilemiyoruz. Bu konuda Kürtlere sesleniyorum; kesinlikle kızlarınızı ve kardeşlerinizi uzak yerlerdeki yörelere vermeyin. Annelerinin dizlerinin başında otursunlar. Anne, babalarına hizmet etsinler daha iyidir. Kendi yörelerindeki insanlarla evlensinler. Kör, topal birisiyle evlensinler; ama batıdan herhangi birisiyle evlendirmeyin." Yaşadıklarından ders çıkartmadıklarını söyleyen Mahmut A, "Kendini uyanık sananlar, ailelerin yakasına yapışıp arabuluculuk yapıyorlar. Aileleri kandırıyorlar. 'Bir aile var, varlıklı, zengin, iyi bir aile' diyerek insanlarımızı kandırıyorlar. Para karşılığında kızlarımızın da hayatlarını mahvediyorlar" diyerek, çocuklarının resmen para karşılandığında satıldığını anlattı. Filiz'in annesinin cenazesine dahi gelemediğini hüzünlü bir şekilde anlatan Mahmut A, "Ondan önce de annesi yaklaşık 3 ay yoğun bakımda kaldı. Aradaki mesafeden dolayı gelemedi. Eşi de ona 'Tek başına gidiyorsan git, gitmiyorsan senle gelemeyiz' dedi. Telefonla konuşuyoruz ama insan birbirlerini göremedikten sonra rahat olamıyor" diye konuştu. 

'Kürt kızlarını köle niyetine alıyorlar'

Anne ve babası yaşamını yitirdikten sonra Afyon'un Dinar ilçesine gelin olarak verilen Şakire isimli genç kadının ağabeyi Muhittin Ş. de kardeşinin şu anki soyadını bilmediğini belirtti. Muhittin Ş, kardeşi Şakire'nin öyküsüne dair şunları anlattı: "Sonuçta farklı bir yer ve kültür. Şüphesiz oraya giden kızlarımız belli bir zamandan sonra büyük sorunlarla karşılaşıyorlar. İnsanlar genelde maddiyata önem veriyorlar. Ben kardeşimin evini görmüş değilim. Sadece telefonla bazen konuşuyoruz. Batıdan gelip kızlarımızı isteyenler de genelde fakir, ekonomik durumları zayıf olan insanlardır. Orada da kız verilmeyen kişiler geliyorlar ve bizim güzel Kürt kızlarımızı resmen köle niyetine alıyorlar. Kızlarımız oraya gidip tarlada çalışıp hayvanlara bakıyorlar. Anlayacağın oraya gidip kölecilik yapıyorlar." 

Şakire'nin ablası Adile Ş. ise, kardeşinin evini görmediğini söyledi ve "Biz onların kızlarını istesek onlar bize vermez bunu çok iyi biliyorum. Bizlerle dalga geçiyorlar. Ve bunu bile bile yine de çocuklarımızı veriyoruz maalesef. Şimdi iki çocuğu var. Ve perişan haldeler. Önce geldiklerinde bunlar zengin, varlıklı kişiler diye tanıttırılıyorlar. Ama sonradan hiçbir şeylerinin olmadığı ortaya çıkıyor. Gittikten sonra çok üzüldüm. 3 gün ağladığımı hatırlıyorum. Kaderimiz böyleymiş demek. Kesinlikle bizim düştüğümüz hataya kimse düşmesin" dedi.

'Aracılık yapıyorum'

Kadınların para karşılığı evlendirilmesine aracılık yaptığı ileri sürülen Dina köyünden Faik Arıkan, 4 çocuğunu Kütahya'ya gelin vermiş. 7 yıl önce kızını kayın pederinin aracılığı ile gelin verdiğini söyleyen Arıkan, "Aradan 3-4 yıl geçti ve benim diğer kızlarım Tevrat, Yemen ve Kudret'e de aynı yerden 3 kardeş talip çıktı. Yavaş yavaş kız kardeşlerin 4'ü de gitti. Oralar da Türklük, Kürtlük diye bir şey yoktur" diyerek, kendini savundu. Arıkan, para karşılığı aracılık yaptığı yönündeki iddialara ilişkin ise şu anlatımlarıyla doğruladı: "Dışarıdan bazen misafirlerim geliyor, onlara gelin bulmak için yardımcı oluyorum. 'Senin tanıdığın iyi akrabaların varsa almak istiyoruz' diyorlar. Ben de varsa var diyorum. Yoksa zaten yok diyorum. Hatta karşılığında bana para da teklif edildi, ben reddettim. Öyle bir şey olur mu dedim. 'Akrabayız, dostuz ve bu tür hayırlı işler de para alınır mı?' diyerek kesinlikle olmaz dedim. Benim aracılığımla onları tanıştırıyorum." Çocuklarından uzak kalmanın acısı yüzüne yansıyan anne Telli Arıkan ise sadece, kızlarının mutlu olduğunu söylemekle yetindi.

'Afyon'da beni nasıl bir yaşam bekliyor bilmiyorum'

Cındi Z. adlı yurttaş da kimlikte 15; ancak kendi söylemiyle 20 yaşında olan çocuğu Z'yi Afyonlu Bayram Karakaş ile nişanlandırdı. 2 ay içinde Afyon'a gelin olarak gidecek olan ve annesinin yanında iken konuşmak istemeyen, daha sonra yalnız kaldığında yaşadıklarını anlatan Z., kendisini bekleyen yaşam ile köyde maruz kaldıklarını anlatırken, köydeki genç kadınların yaşadığı dramı özetliyor. "Bir kez tanışma fırsatı bulduğum nişanlıma 'İsmimi yanlış söylüyorsun' dedim ve doğru söylemesini istedim. O da bana 'Sonra bakarız' dedi. Daha sonra ismimin değiştirilmesinden çok korkuyorum" diyen Z, şunları dile getirdi: "Köyden kurtulmak istiyordum. Aklınıza gelebilecek bütün işleri yaptırıyorlar. İlk başta geldiklerinde çok uzaktır diye kabul etmedim. Ama köyden kurtulmak için kararımı değiştirdim. Çünkü köyden nefret ediyorum. Bu köyde çok baskı var. Ağır işler yaptırıyorlar. Bu köyde yapmadığım iş kalmadı. Böylece şehre gitmeyi bir kurtuluş olarak görüyorum. Okulumu okumaya izin vermediler. Kardeşimi de okuldan aldılar zaten. Okumayı seviyordum. Ama izin vermediler. Eğer bir aile çocuğunu okul yerine pamuğa gönderiyorsa, insan bu aileden bir an önce kurtulmak ister. Orada neyle karşılaşacağımı bile bilmiyorum. İsmimi mi değiştirirler, artık ne yaşayacağımı bile bilmiyorum. Ben sadece bana dediklerine, konuştuklarına inanarak yola çıkıyorum." Z'nin annesi de ise gözleri dolu biçimde çocuğuna bakarak, "Kızıma baskı yaparlarsa geri alırım" dedi.

 



 

Tarım işçisi çocuklar karnelerini tarlada aldı


Eğitim Sen Urfa Şube Başkanı Halit Şahin, Urfa'nın Bozova ilçesi Sarunc köyünde mevsimlik tarım işçiliği yapan yurttaşların okullarını bırakmak zorunda kalan çocuklarına, tarlada karne verdi. Pamuk tarlasında çalışan yaklaşık 10 çocuk ve aileleri ile sohbet eden Şahin, mevsimlik tarım işçiliğinin Kürt çocukları için kader olmadığını ve önlem alınması gerektiğini belirtti.

Suriye'de savaştan kaçıp gelen yüz binlerce yurttaşa kucak açabilen bir devletin, kendi yurttaşına aynı hassasiyetle yaklaşmadığını ifade eden Şahin, çocukların okul döneminde okulda olmaları gerektiğini kaydetti.

Ellerinde çapa bulunan çocuklara karnelerini veren Şahin, Urfa'da her yıl 110 bini öğrenci olmak üzere 350 bin yurttaşın mevsimlik tarım işçiliği için göç ettiğini belirtti. Nisan, Aralık ayları arasında çocukların tarlada kaldığını ve dönemin yarısında okulda bulunmadıklarını söyleyen Şahin, "Milli Eğitim veya hükümet hiçbir tedbir almıyor. Bu çocuklar okullarından uzakta günlük 15 TL'ye çalışmak zorunda bırakılıyor. Tedbir alınmaz ise çocuklar için bir gelecekten bahsedemeyiz" dedi.

20 TL'ye köle gibi çalıştırılıyorlar

Karneleri ellerinde, çapa yapmaya devam eden çocuklardan Ahmet Çiftçi, lise 1'inci sınıf öğrencisi olduğunu söyleyerek, karnesini okulda almak istediğini, ancak babası hasta olduğu için çalışıp ailesine bakmak zorunda olduğunu belirtti. Ortaöğretim öğrencisi Sakine Ayhan ve Emine Çiftçi ise yüzlerini kapatarak, "Okumak çok güzel ama biz çalışmak zorundayız" dedi. Ayhan ile Çiftçi, gün doğumu ile batımı arası çalıştıklarını ve karşılığında 20 TL aldıklarını söyledi. İlköğretim son sınıf öğrencisi Medine Erbil'in çalışma nedeni ise daha trajik. Medine, ağabeyi ile tarlaya gelmesinin nedenini şöyle anlattı: "Babam hasta. Para kazanamıyor. Para kazanıp ailemize bakmak zorundayız. Babamın tedavi parasını kazanmamız lazım."



 

GIRIS/KAYIT



KIMLER CEVIRIMICI

Şu anda 129 konuk çevrimiçi

ZIYARETCI SAYACI

mod_vvisit_countermod_vvisit_countermod_vvisit_countermod_vvisit_countermod_vvisit_countermod_vvisit_countermod_vvisit_countermod_vvisit_countermod_vvisit_counter
mod_vvisit_counterBugün5635
mod_vvisit_counterDün5463
mod_vvisit_counterBu Hafta20535
mod_vvisit_counterBu Ay100001
mod_vvisit_counterToplam14918643

ISTATISTIKLER

Üyeler : 317662
İçerik : 71
Web Bağlantıları : 1
İçerik Tıklama Görünümü : 2249954
Copyright © 2005 - 2024 Gunde Dina-Deliler Köyü. Designed by olwebdesign.com